Hatay halkının büyük kısmının ya ülkenin dört bir yanına dağıldığı ya da su ve barınma gibi çok temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorlandığı bir dönemde başlayan tartışmaları üzüntü ile değil öfke ile takip ediyoruz. Hatay bu durumdayken bu konuları konuşmak zorunda kaldığımız için utansak da bu durumu fırsat bilip yapılan bu manevraların karşılık bulmaması bu hareketleri cesaretlendirmekten öte bir işe yaramayacaktır.
Öncelikle belirtmeliyiz ki bu tartışmalar Hatay’ın demografik değişiminin bir sonucu değil bir parçasıdır. Çoğunluğunu Yörük-Türkmen kökenli Türklerin oluşturduğu Hatay’ın, kendi yerli Arap nüfusuna bile düşman bir Arap nüfus ile doldurularak yeniden şekillendirilmeye çalışılması Hatay davasının henüz kapanmadığının bir göstergesidir. Hatay’ın demografik yapısı hakkında uzun süredir ortaya atılan söylemler sadece Hatay’ın yerli Türk ve Arap nüfusunun imdatlarının duyulmaması için değil aynı zamanda bu değişime karşı gelecek her türlü tepkiyi söndürmek ve “bozgunu” kabullendirmek adına yapılan rıza üretme çalışmalarıdır. Yörükeli Hareketi olarak diyoruz ki;

-Kara Mehmet Çavuş’un emaneti olan Hatay davasının davacısıyız! -Bu davayı çocuklarımıza emanet etmeden çözüme ulaştırmak bir numaralı görevimizdir!

-Hatay’a uzanan elleri de dilleri de kesmek adına bir adım öne çıkmaktan asla ve asla çekinmeyeceğiz.

-Hatay konusunda yayılan her türlü umutsuzluk ve bozgunculuğa karşı tüm Türk toplumunu uyanık olmaya çağırıyoruz.

Sen de bizimle birlikte yürü, bize katıl!